++90 533 018 71 66 9:00 - 18:00 (Hafta içi)

EMDR TERAPİSİ

EMDR Nedir?

EMDR, “Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme” anlamını taşıyan, “Eye Movement Desensitization and Reprocessing” sözcüklerinden meydana gelen, karmaşık bir psikoterapi yöntemidir.

EMDR; depresyon, kaygı, panik atak, fobi, her çeşit travmatik deneyim, yaşadığımız ve etkisi altında kaldığımız anı, huzursuzluk ve rahatsız eden durumları anlamlandırmamızı, rahatlamamızı ve etkisinden kurtulmamızı sağlayan bir psikoterapi çeşididir. Terapi süresince zihnimizde var olan anılara ait bilgiler yeniden işlenir. Terapist, danışanın gözlerinin işaret parmağı ya da çeşitli aletler yardımıyla sağa ve sola hareket ettirmesini sağlayarak beynin her iki yarımküresini hafif bir şekilde uyarır ve böylece danışanı rahatsız eden duygu ve belleğe yoğunlaşmasına neden olur.

Yaşanan olaylar travmatik değilse beyindeki her iki yarımküre iletişim halindedir. Beyin her yeni deneyimle birlikte kendisine gelen bilgileri işler ve işlevsel duruma getirebilir haldeyken düşünce, duygu, duyum, koku,ses, imge gibi bilgiler işlenerek ilişkisi olan ağlara bağlanarak bütünleşir. Bu şekilde söz konusu deneyim ile ilgili öğrenme gerçekleşmiş olur ve edinilen bilgiler gelecekte ortaya çıkacak tepkilerimizi de uygun şekilde yönlendirmek amacıyla depolanmış olur. Bu psikoterapi yöntemi, danışanlarda var olan rahatsızlığın sebebinin depolanmış anılar olduğunu vurgular ve tedavide adaptif (uyumsal) bilgi işleme olan model rehberliğinde kötü anıları değiştirir. Uyumsuz davranışlar ve yanlış inanışların sebebi bu depolanmış eski yaşantılarımızdan kaynaklı anılardır ve bu anılara ulaşılır, terapi yardımıyla işlenerek değiştirilir ve sonrasında da daha uyumlu çözümü güçlendirmek amacıyla yaşanmış diğer deneyimlerin anılarıyla birleştirilir.

Yaşanan olaylar travmatik ise ya da kişiye çok fazla rahatsızlık verirse bu sistem bozulur, yeni olan bilgi işlenip var olan anı ağına entegre olamaz. Yani beynin sağ ve sol yarımküresinde iletişim kopar ve öğrenme gerçekleşmez. Duygular, düşünceler, duyumlar ve imgeler yandığı gibi depolanır. Bu sebeple kişinin izole kalmış anılarını şu an yaşadığı bazı durumlar tetiklediğinde, kişi izole kalmış o anıyı tekrar yaşıyormuş gibi etkilenir. EMDR, bu şekilde izole kalmış anıların işlenmesine neden olan fizyolojik temelli terapi çeşididir. Beynin tarafından zamanında yapılmayan işlemin yapılmasını sağlar. Kilitli kalmış ve diğer anıların ağları arasında kurulan ilişki ile öğrenme sağlanması ve bilginin adaptif şekilde depolanması olası olur. Bu durum danışanın rahatlık duymamasına ve anıyı sağlıklı, yeni bir persfektiften görmesine olanak verir.

Önce terapist ve danışan ilişkisi kurulur sonra hedef anılara ulaşım sağlanır ve kişiye iki taraflı uyaranlar verilir. Uyaranlar, iki taraflı dokunsal uyaranlar, her iki kulaktan sesli uyaranlar veya göz hareketleri şeklinde olabilir. Bu iki taraflı uyaranlar, terapinin temel ve ana yöntemidir ve sonucu etkilemektedir. Uyaranlarla beynin her iki yarım küresinin arasında geçiş sağlanmaktadır. Böylece negatif yaşantıların bellek alanlarına daha hızlı erişim sağlanabilir. Bu şekilde kaygılı ve korkulu olarak depolanmış hafızamız yerine; güçlü ve güvende olduğumuz, kendimize güvenebildiğimiz ve kendimizi koruyabileceğimiz gibi aynı zamanda yeni bilgiler elde edilmiş olur.

EMDR, yoğun kaygı ve korku, kaza, savaş, deprem, şiddet, taciz vs gibi travmatik olaylar, negatif yaşam deneyimleri, aile içi çatışmalar, boşanma, kayıplar, okulda zorlayıcı durumlar, akran zorbalığı, depresyon, anksiyete bozukluğu, kızgınlık, öfke nöbetleri gibi durumlarda uygulanmaktadır.

EMDR terapisinde öncelikte terapistin, danışan-terapist ilişkisini çok iyi sağlaması gerekmektedir. Terapi süresinin ne kadar olacağı danışanın ruhsal durumu, yaşanan travmanın karmaşık oluşu, hastanın psikososyal destek sistemi ve başka psikiyatrik hastalığın eşlik edip etmedği,gibi durumlara göre belirlenir. Bazen sorunlar bir seansta çözülebilmesine karşın 3 seansta düşünce ve duyguların işlenmesi önerilmektedir. Bazen de karmaşık travmaların süresi 8 – 10 seans olabilmektedir.

EMDR terapisini özetlemek gerekirse;

EMDR terapisinde göz hareketleri başta olmak üzere çift taraflı dikkat uyarımı tedavinin bir bileşenidir. Kapsamlı ve karmaşık bir tedavi olan EMDR terapisinde sonuç elde etmek için bedensel duyumlar, kişiler arası sistemler, kognisyonlar, artmış farkındalık ve resimlerden yararlanılır. EMDR, standart ve tek bir protokol olmayıp, danışanın gereksinimine ve klinisyen psikopatolojinin çeşidine göre yapılandırılmış bir yol izlenmesi gereken bir terapi yöntemidir. Sekiz aşamadan oluşan uygulama sonucunda danışanı geçmişinden kurtarmak, psikolojik sağlığına kavuşturmak amaçlanmıştır. Sonuçta danışanın edindiği negatif deneyimler fırsata dönüştürülerek öğretici bir karakter kazanmış olacaktır.

EMDR terapisinde yararlandığımız psikoterapi yöntemleri;

  • Bilişsel davranışçı yaklaşım
  • Davranışçı yaklaşım
  • Psikodinamik yaklaşım
  • Bütüncül yaklaşım